sonunda vardım cana yakın soluğuyla
bütün çiçeklerin kokusunu toplayıp getiren
yüzü bana dönük gülün diyarına
surdaki kapıdan geçtim sürtünerek
bekleyen dervişe dönmüş kemerler
içkalede bulduğum yazılı taş
üç mısraya sığdırılmış ağır emanetle
büyük efsanenin özetini veriyor
dediği gibi içkaledeki bekçilerin
tükenmeyen kelimeleri sayesinde.
dile gelmeden kalsa da değeri erimemiş,
dirilen hatıraların uyardığı söz
yeniledi bildiklerimi,
Ebubekir Eroğlu, sözünü hikmetten alan bir algının sahibi; Türk şiirinin doğasını en iyi bilen, anlayan ve aktaranlardan. Onun insanın ve evrenin özünü duyuran modern mistik sesi, çağdaş Türk şiirinde onyıllardır aynı kuvvette yankılanıyor.
Şairin 1968-2020 yılları arasında yazdığı şiirleri bir araya getiren Berzah – Toplu Şiirler, işte bu kuvvetin bir nişanesi niteliğinde. 1974 yılında Kuşluk Saatleri’yle başlayan yolculukta Kayıpların Şarkısı, Yirmidört Şiir, Şahitsiz Vakitler, Sınır Taşı, Sesli Harfler, İçkale, Bentler ve Açık Kaldıkça Defterim’le atılan her adım, Berzah’la görünür kılınıyor.